Searched for

Paris iklim Anlaşması’nın Modern Topraklarda İlk Başarısı

Reading Time: 2 minutes

27 Şubat 2020’de Londra Heathrow Havalimanı‘nı genişletme planları, Birleşik Krallık Temyiz Mahkemesi tarafından çevre gerekçesiyle yasa dışı ilan edildi. Temyiz Mahkemesi, İngiltere Hükümeti’nin 2016 Paris iklim Anlaşması uyarınca yapılan taahhütleri dikkate almadığını tespit etti.

İngiltere Hükümeti, Heathrow’un ‘Havaalanları Ulusal Politika Bildirgesi‘ aracılığıyla üçüncü bir pist geliştirmeye başladı. Hükümetin bu üçüncü pist projesine çevreci gruplar dava açmış daha sonra da İngiltere Hükümeti lehine karar veren istinaf mahkemesine taşınmıştır. Yerel sakinler, konseyler, Londra belediye başkanı ve Greenpeace de dahil olmak üzere çevreci gruplar davayı Temyiz Mahkemesi’ne getirmiştir.

Boris Johnson üçüncü pisti reddeden bir aktivist ile, 2013.

İngiltere Hükümeti, Havaalanları Ulusal Politika Bildirisi’ne göre Ulusal İklim Değişikliği Yasası emisyon hedeflerinin dikkate alındığını kabul etmiştir. Mahkeme, İklim Değişikliği Yasasının İngiltere’nin sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla %80 oranında azaltması için bir ‘karbon hedefi’ belirlediğini belirtti. Bu, 2008 yılında 2°C olan küresel sıcaklık değişimi sınırıyla tutarlıydı. Mahkeme daha sonra, Paris İklim Anlaşması’nın, küresel ortalama sıcaklıktaki artışın sanayileşme öncesi seviyelerin 2°C altına ve 1,5°C üstüne kadar sınırlama çabalarını sürdürme konusunda kararlı bir taahhütte bulunmasını yineledi.

Üçüncü bir pist ekleyerek Heathrow’u genişletmenin gerekli olmadığını, bunun sonucunda hükümetin politik bir kararı olduğunu mahkeme vurguladı. Mahkeme ayrıca, Heathrow’un pist genişletmesini destekleyen ulusal politikaların Paris iklim Anlaşması taahhüdüyle uyumlu olmadığına ve anlaşma değişmedikçe kabul edilebilir olmadığını belirtmiştir. Heathrow Havaalanı ise yargıtaydaki karara itiraz edeceğini duyurdu.

Bu karar, bir mahkemenin Paris Anlaşması temelinde ulusal bir havaalanının genişletilmesinin ilk kez durdurulduğunu gösterir. Karar, belirli koşullar altında hükümet politikalarının Paris Anlaşması ışığında gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

Kararın Hollanda İçin Örnek Oluşturması

Bu kararın, diğer havaalanı genişletme planları için, örneğin Hollanda’daki Schiphol Havaalanı‘nın üzerinde sonuçları olabilir. Schiphol Havaalanı, Lelystad’da ek bir havaalanı açmayı planlıyor. Çevre grupları, Schiphol Havaalanı’nın genişleme planlarına itiraz etmek için yasal olasılıkları araştırıyor ve Temyiz Mahkemesi tarafından verilen kararı yakından inceleyeceklerini belirtiyorlar. Hollanda’da ise daha temiz yakıtlar üretecek bir tesis için BP tarafından çevre izni başvurusunun, ekstra CO2 emisyonu ile sonuçlanabileceği için Paris iklim Anlaşması kapsamında test edileceği açıklanmıştı. Bunun sonucu 2020’de belli olacak.

En Büyük Havalimanına Sahip Türkiye’de Durum

Dünyanın geri kalanında durum bu haldeyken, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki ikinci bir pist yapımı Istanbul Havalimanı’nı rekor sürede bitiren yükleniciler tarafından uzun süredir devam ediyor. İngiltere’de mahkeme, Paris İklim Anlaşması’nı gerekçe göstererek pistin gerekli olmadığına ve durdurmasına kara verirken dünyanın en büyük havalimanına sahip metropolitan bir şehir ikinci bir pisti uzun zamandır bekliyor. Bu ise çeşitli aksaklıklarına hatta uçak kazalarına sebebiyet veriyor. Peki, İngiltere’de gerekli olmamasına rağmen planlanan ekstra bir pist ile Istanbul’da ihtiyaç olmasına rağmen yapılmayan pist aynı zihniyetlere örnek değil midir?

Teknoloji, Küreselleşmeyi Öldürüyor Mu?

Reading Time: 4 minutes

Küreselleşme out, küreselleşmeden uzaklaşma in. Ya da…

Siyasette popülizmin yükselişi, düzenlemeler, ticaret ve imalattaki değişikliklerin yanı sıra insan hareketliliğindeki artan zorluklar gibi faktörlere baktığınızda, yeni trendin küreselleşmeden dönüş olduğu gözüküyor. Tabii yerelleştirmeyi veya milliyetçiliği savunmak da olabilir.

Küreselleşmeden geri dönüş, büyük ölçüde teknolojik bir sorun gibi görünüyor: Teknoloji şirketleri ya bu trendi yönlendiriyor gibi görünüyor ya da hükümetler için değişimi yönlendirebilmek için bir araç olarak kullanıyor.

Koronavirüs’ün Viral Olması ve Oluşan Panik

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs, küreselleşme hakkında hoş olmayan bir gerçeği ortaya koydu: Bir yerde ortaya çıkan viral bir salgın her yere yayılabilir. Böyle bir salgını durdurmak için en iyi çözüm radikal, ani ve geçici küreselleşmeden geri dönüştür. Bu teknoloji endüstrisini zorluyor.

Virüsün en hızlı etkisi teknoloji fuarlarında oldu. En önemli mobil ticaret fuarı olan ve 24 Şubat’ta Barselona’da başlaması planlanan Mobile World Congress ya iptal edilecek ya da katılımı büyük ölçüde azaltılacak. LG ve Ericsson gibi devler zaten katılımlarını iptal etti. Ayrıca düzinelerce Çin ticaret fuarı, iptal edildi.

Bir sonraki etkisi ise satış ve imalat olacaktır. iPhone‘ların yapıldığı Foxconn süresiz olarak kapatıldı ve şimdilik yüz maskeleri yapmaya başladılar.

Amazon’daki satıcılar, koronavirüs nedeniyle kapalı fabrikalardan kaynaklanan ürün kıtlığına merhem olmaya çalışıyorlar. Tesla, Çin’deki fabrikasını kapattı ve Model 3’lerin üretimini durdurdu. Google, Amazon, Facebook ve Microsoft gibi şirketler Çin’deki ofislerini kapattı veya Çin’e seyahat kısıtlaması koydu.

Üçüncü olarak etkisi kazanca yansıyacak. Çoğu Çinli teknoloji şirketinin kazançları beklentilerin çok altına düşmesi bekleniyor. Salgın aynı zamanda, sosyal ağlardaki sahte haber ve yanlış bilgiye neden oluyor ve bu da Dünya Sağlık Örgütü’nün “infodemic” dediği şeye yol açmaktadır.

Politika, Huawei 5G’sinin önüne geçti

Uluslararası politika, küreselleşmeye yön vermektedir. Ancak bu eğilimi şekillendirmek için çoğunlukla teknolojiyi ve teknoloji şirketlerini kullanıyorlar. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri, Huawei’nin 5G teknolojisindeki hakimiyetini engellemeye kararlı ve bu baskı ABD’nin İngiltere ile olan ittifakını bile zorluyor. Huawei‘in ABD yasağı Android’e yaradı ve bu aynı zamanda Huawei’in HarmonyOS adı verilen kendi işletim sistemini geliştirmesine neden oldu.

Avrupa Birliği teknoloji düzenlemeleri ile küresel dünyadan daha fazla uzaklaşmaya neden oluyor. Unutulma hakkı adı verilen düzenleme, Euro Bölgesi içinde ve dışında Google Arama kullanıcıları için farklı arama dizinleri oluşturuyor. GDPR kuralları yüzlerce ABD haber sitesini Avrupalı ​​kullanıcılar için görünmez hale getiriyor. Arama motorlarının arama sonuçlarında Avrupa haber sitelerini göstermek için ödeme yapmalarını zorunlu kılan Avrupa yasaları, aslında Avrupa haber kaynaklarını küresel aramalardan kesebilir. Bu düzenlemeler nedeniyle, Avrupa’daki online haberler Avrupa dışındaki haberlerden tamamen farklıdır.

Çin’in interneti deglobalize etmesi günümüzün altın standartı sistemidir. Çin’in Büyük Güvenlik Duvarı, ayrıca yabancı sosyal ağlardaki yasaklar ve Çin’deki diğer kurallar, interneti yalıtılmış ağa yakın hale getiriyor. Rusya ve diğer ülkeler de Çinlilerin bu internet kontrolünü taklit etmeye çalışıyorlar.

Rusya’nın internetini dış dünyaya kapatma konusundaki çabası ve yabancı şirketlerin telefonlara hükümet casus yazılımları ekleme zorunluluğu, Apple dahil Silikon Vadisi şirketlerinin Rus pazarında hizmet vermesini zora sokuyor. Bir diğer yandan ise splinternet, “internet” in yerini aldı.

Uber: Vahşi bir yolculuk

Uber gibi San Francisco merkezli paylaşım ekonomisi girişimleri küreselleşme eğilimini artırıyor gibi görünüyordu. Her yere seyahat edebilir, uygulamanızı kullanarak gezintiye çıkabilir veya yemek sipariş edebilirsiniz. Ancak Uber, bir zamanlar hâkim olduğu ya da hakim olması beklenen pazarlardan çıkarılıyor.

Uber, Çin’deki varlığını 2016 yılında Didi adlı “Çinli Uber” e nakletti ve sattı. Uber, Endonezya ve diğer pazarlardan Çin ile aynı şekilde çıkış yaptı. Rusya’da ise Yandex’in kontrol payına sahip olduğu Rusya’nın Yandex.taxi ile ortaklık kurdu.

Geçen ay Hindistan’da, Uber’in gıda dağıtım iştiraki Uber Eats, Zomato adlı Hintli rakibine satıldı. Şimdi büyüyen gıda dağıtım uygulaması pazarı iki Hintli şirket tarafından kontrol ediliyor.

Uber asla küresel bir hizmet olmayacak. Dünyanın en büyük pazarlarından bazılarının geri çekilmesi küreselleşmeden geri dönüşe işaret ediyor.

Sosyal ağlar küresel çapta anti-sosyal hale geliyor

Bir süreliğine, sosyal ağların dünyadaki herkesin diğer herkesle sohbet edeceği küresel bir “kasaba meydanına” dönüşeceği düşünülüyordu. Ancak bu eğilim, agresif bir şekilde tersine gidiyor.

Sosyal ağlar kendilerini algoritmik olarak küresel dünyadan uzaklaştırıyor. Trend olan konular, içerikler ve “haber akışı” her ülke için farklıdır. Her hükümet, farklı içerik türlerine yasaklama getirmektedir.

Facebook gibi siteler Çin, İran, Suriye ve Kuzey Kore’de açıkça yasaklanmıştır. ABD, şu anda ordusunda zaten yasak olan TikTok’u tümüyle yasaklamak istiyor. Ülkeye özgü yerelleştirme, sansür ve sosyal ağların yasaklanması eğilimi devam edecektir.

“Deglobalisation” gerçek bir fenomen mi?

Tüm bu eğilimler ve değişiklikler, küreselleşme eğilimini tersine çevirdiğine benziyor, ancak bu yanıltıcı olabilir. Ekonomik olarak uluslar birbirlerine daha bağımlı hale geliyor. Örneğin, teknoloji yalıtımı için örnek gösterilen Çin, büyümesini ihracata ve fason üretime borçludur. Ekonomisi olgunlaştıkça ve nüfus yaşlandıkça, dış dünyaya olan bağımlılığı da büyüyecektir.

Aslında teknoloji giderek daha önce benzeri görülmemiş bir ölçekte uluslararası seyahat sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda dünyanın herhangi bir yerinde yaşayabilen insanların yaşam tarzlarına olanak sağlıyor.

Globalizasyondan uzaklaştırıyor gibi görünen faktörlerin çoğu daha fazla küreselleşmeyi yönlendirecektir. Örneğin, koronavirüs ve bunun dünya çapındaki teknoloji şirketleri üzerindeki etkisi, üretim, bileşenler ve işgücü için tek bir ülkeye güvenmenin riskli olmasıdır. Aksine üretimi uluslararası alanda çeşitlendirmek için giderek artan bir itici güç olacaktır.

Küreselleşme karşıtı politik güçler – yani milliyetçilik, popülizm ve düzenlemeler – geçici ve döngüsel olma eğilimindedir. Tarih herhangi bir kılavuzsa, gösterge diğer yönü gösterecektir. Avrupa’nın teknoloji şirketlerine yönelik agresif düzenlemesi bölücüdür, ancak sadece geçici olarak. GDPR gibi durumlarda, Avrupa eğrinin önündedir ve yaptığı düzenlemeler taklit edilecektir. Arama motorlarının haber sitelerine bağlantı için ödemesi veya gereksinimler gibi düzenlemeler muhtemelen geri tepecek ve başarısız olacaktır.

Sosyal ağları deglobalize eden güçler uzun vadede önemini kaybedecek. Hükümetler veya şirketler yerine kullanıcılar tarafından yönlendirilen bir başka trend, dev sosyal ağların küçük, kişisel ağlarla değiştirilmesidir. İşte, “anti-sosyal sosyal ağlar” geleceği.

Bu trendler karşısında ne yapmak gerekiyor?

Dünya gittikçe karmaşıklaşıyor. Büyük kuruluşlar planlar yaparken, bu artan karmaşıklığı akılda tutmak önemlidir. Özetle, hem küreselleşmenin artması hem de yerel gereksinimlerin artmasıyla karşı karşıyayız. Bu, planlamacıların yerelleştirmeleri artırmaları gerektiği anlamına geliyor. Esneklik, adaptasyon, yerelleştirme ve çeşitlendirmeye önem vermek.

Ya da koronavirüs? İyi haberler ve kötü haberler var. İyi haber şu ki, bilim aşı geliştirmede hızlanıyor. Kötü haber, bu tür bir salgının tekrar tekrar gerçekleşeceğidir.

Virüsler ve politika daima olacaktır. Ama ticaretin de olması gerekiyor. Bu yüzden, küreselleşmeden geri dönüş yanılsamasını yaratan ve uyum sağlayan bu trendlere dikkat etmek gerekiyor.

Kanallar Şehri: Venedik

Reading Time: 3 minutes

“Balayı için Venedik’in ideal şehir olduğu varsayılır ki bu ciddi bir hatadır. Venedik’te yaşamak ya da burayı yalnızca bir kez ziyaret etmek bile şehre aşık olmak anlamına gelir. Kalbinizde başka kimseye yer kalmaz.” diyor Peggy Guggenheim. Venedik’te daha uzun bir süre kaldığınızı düşünün. Bunu hayal edebiliyor musunuz? Muhtemelen, aşk yüzünden öleceksiniz 🙂

Kelimenin tam anlamıyla tarihi ve güzel şehirle karşılaşacağınız garantidir. Köprüler (417), renkli evler, kanallar, maskeler, gondollar, Venedik şarabı ve acqua alta… Eğer garip bir siren duyarsanız, bu suyun yükseleceğini haberdar eden acqua alta sinyaldir. Panik olmayın, alın kahvenizi bir cam kenarından dışarıyı izleyin. Ya da şehri ıslak çoraplarla gezebilirsiniz. Ancak, dostane kedileriyle Aqua Alta kitapçısını ziyaret etmeyi unutmayın.

Venedik, Adriyatik Denizi’yle çevrili bir lagündür ve 118 küçük adaya yayılmıştır. Kuş bakışı bakıldığında bir balık gibi görünür. Giorgione, Titan, Tintoretto, Veronese ve diğer sanatçılar tarafından yapılmış olağanüstü eserler ve mimari şaheserler bulabilirsiniz. Venedik’te 177 kanal bulunur. S şeklindeki Büyük Kanal en büyüğüdür ve şehri ikiye ayırır. Bu parçalardan biri Yahudi Gettosu’dur Belki, bu bölge alışveriş deneyiminiz için daha makul bir seçim olacaktır. Haydi, şimdi şehri keşfedelim:

Venedik’te Gezilecek Yerler ve Yapılacaklar

Venedik büyük bir şehir olmasa da burada her zaman herkes için yapacak bir şey vardır. Hiçbir şey bulamadığınızı varsayarsak, kanalı bir kenara oturup gondolcuları seyredebilirsiniz.

Sanat veya müze aşığıysanız, her ayın ilk pazar günü müzelerin ziyaretçiler için ücretsiz olduğunu unutmayın. Bu durumda, Accademia, Arkeoloji Müzesi, Ca’ d’Oro’daki Giorgio Franchetti Galerisi ve Grimani Sarayı Müzesi’ni ziyaret etmenizi öneririm.

San Marco‘nun atmosferini yaşamadan geri dönmek imkansız olsa gerek. Burada Palazzo Ducale, Campanile di San Marco, Basilica di San Marco ve Ulusal Arkeoloji Müzesi’ni bulabilirsiniz. Meydanın çevresinde ünlü alışveriş mağazaları bulunur. Bu meydan Venedik Karnavalı‘na, üniversite mezuniyetine ve birçok etkinliğe tanıklık ediyor. Şubat ayında Venedik Karnavalı’na katılırsanız, sadece karnaval döneminde yapılan frittelle‘yi denemelisiniz.

San Marco Meydanı’ndan sonra, en instagramlık yerlerden biri Ahlar Köprüsü. Bu güzel köprünün korkunç bir hikayesi var. Mahkumlar en son burada güneş ışığını görürdü, sonra kilitli hücre ve güneş yok. Ön tarafında bulunan kırmızı iki sütun, insanların asıldığı yerdi. Erken kalkmayı seviyorsanız, güneşin doğuşunu o köprünün karşısından izleyebilirsiniz.

Venedik lagününün birçok adası vardır. Vaporetto kullanarak bu adaları ziyaret edebilirsiniz. Murano cam yapımı ile ünlüdür, Burano renkli evleri ile ünlüdür, Torcello lagünün ilk yerleşim yeridir ve San’t Erasmo ise Venedik’in en büyük sebze bahçesidir.

Venedik kanallarına girmek yasaktır. Ama, Adriyatik Denizi’nde yüzmek istiyorsanız Lido Adası sizin için mükemmel bir yer olacaktır. Ayrıca, yeşil bir ada olan S. Servelo‘daki Venedik Uluslararası Üniversitesi’ni ziyaret edebilirsiniz.

Fondaco Dei Tedeschi, Venedik’i kuş bakışı görmek için Venedik’in en iyi çatısı denebilir ve San Giorgio Maggiore kulesinden Venedik ve San Marco Meydanı’nı en iyi şekilde görebilirsiniz.

Deneyimlerime göre, yıldızları izlemek ve sevginizle şarap sefası için en iyi yer, Giudecca Adası’nın mini ahşap iskeleleridir.

Campo Santo Margharita, Venedik öğrencilerinin bir araya geldiği ve sosyalleştiği popüler meydanıdır. Geceden sonra acıkırsanız, Pizza Al Volo’nun dilim pizzalarını deneyebilirsiniz. Ya da, Venedik gece hayatını görmek iseterseniz çok seçenek yok ama The Irish Pub (maç izleme seçeneği), Margaret Duchamp, wine bar 5000 veya Morion’u deneyebilirsiniz.

Tiyatro Le Fenice, ziyaret etmek için harika bir yer ve harika bir mimariye sahip. Italyanca, Almanca veya İngilizce gibi diğer dillerde de gösteri bulabilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=hvoMDUzOYk4&feature=emb_title

Kentte gizlenmiş bir başka, turistler tarafından bilinmeyen tarihi bir palazzo Scala Contarini del Bovolo. 15. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş ve ilginç bir şehir efsanesi var. Burada yaşayan bir kişi atıyla yaşıyordu ve son katta yaşadığı için her gece atını bahçede bırakıyordu. Atını yukarı taşımak için spiral merdivenleri olan bir kule inşa etti.

Venedik’teki tüm müzeler

Arttırılmış Gerçekliğin Eğitimde Etkisi

Reading Time: 2 minutes

Arttırılmış Gerçeklik (AR), öğrencilerle etkileşim kurmanın en iyi yollarından biridir. Teknoloji çocuklar için en cazip konseptken neden onların ilgisini çekmek için kullanmıyoruz? Hepimiz gördüklerimizi dinlediğimizden daha iyi hatırladığımızı biliyoruz. AR uygulamaları ile karmaşık kavramları öğrencilere kolayca öğretebiliriz.

Eğitimde Artırılmış Gerçeklik: Gerçek Etkisi Nedir?

Öğrencilerin sınıfta neden dikkatsiz olduğunu merak ediyor musunuz? Cevap, geleneksel öğretim yöntemlerinizden sıkılmış olmaları olabilir. Harvard GSE’nin son raporuna göre, her yıl öğrenci derse katılımı düşüyor, çünkü okullar standart öğretim tarzlarına odaklanıyor.

Çocukların akıllı telefonlar ve tabletler tarafından ne kadar kolay dağıldığını fark ettiniz mi? Ya bu cihazların öğretim için kullandığımızı düşünelim.

Hepimiz biliyoruz ki gördüğümüz şeyleri dinlediğimiz şeylere göre daha iyi hatırlıyoruz. Artırılmış Gerçeklik, bunu kanıtlıyor. AR uygulamaları ile 3 boyutlu görünüm öğrencilerin daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Yine de, teknolojinin neslimizi mahvettiğine inanan eğitimciler var. Çocukların akıllı telefon kullanmasını engelleyemeyiz, ancak teknoloji yüzünden zamanlarını boşa harcamadıklarına engel olabiliriz.

AR Uygulamalarını Yeni Nesil Öğrenciler İçin Neden Kullanmalıyız

  1. Karmaşık ve Soyut Kavramları Daha İyi Anlatması

Hiç şüphe yok ki gerçeği veya kavramı görselleştirdiğinizde öğrenciler ilgili konuyu daha iyi anlayacaklardır. Özellikle zor konular için 3 boyutlu model sunumları veya animasyon ile daha hızlı bir şekilde öğreneceklerdir.

2. Yüksek Öğrenci Katılımı

Arttırılmış gerçeklik, öğrenmeye oyunlaştırılmış bir yaklaşım sağlar, bu da dersleri eğlenceli hale getiriyor. Sonuç olarak, öğrenciler üzerinde olumlu bir etki yapar ve onların daha çok katılımını sağlar.

3. Ekstra Araca Gerek Yok

Bugün, gençlerin %95’inin bir akıllı telefonu var. Bu, yapıcı bir etki etmek için de kullanılabilir. Ebeveynler ve öğretmenlerin interaktif öğrenme ve öğretme araçları satın almak için fazladan harcama yapmaları gerekmez.

4. Pratik Bilgi

Öğrenciler laboratuvar ekipmanlarına herhangi bir fiziksel ihtiyaç duymadan pratik yapabilirler. Bu temel olarak tıp ve mühendislik gibi profesyonel dersler için yararlıdır. Öğrenciler pratikte bir hastaya ihtiyaç duymazlar ve yine de süreci öğrenebilirler.

5. Erişilebilir Öğrenme

AR uygulamaları ile kullanıcılar akıllı telefonlarından her zaman ve her yerde öğrenebilirler. Kitaplara, posterlere, devasa fiziksel modellere vb. en iyi alternatiftir.

Popüler Arttırılmış Gerçeklik Uygulamaları

Dünyanın dört bir yanındaki teknolojik eğitimciler, öğretim süreçlerinde Artırılmış Gerçekliği zaten benimsemişlerdir. App store ve Play store eğitim amaçlı AR uygulamaları ile dolup taşıyor. İşte en iyi Artırılmış Gerçeklik eğitim uygulamaları;

Çocuklar İçin AR Uygulamaları

  • AR Flash Cards

Kullanıcı akıllı telefonundan flashcard’ları tarar, alfabe ve açıklamaları canlanır.

  • Bugs 3D

Çocuklar böcekler hakkında daha fazla bilgi edinebilirler, uygulama böcek hakkında açıklama ve görselini gösterecektir.

  • Mathalive

Uygulama çocukların sayma becerilerini geliştiremeye yardımcı olur.

Gençler için AR Uygulamaları

  • Anatomy 4D

Kameradan tarama yapıldığında insan vücudunun 3D modellemesini gösterir.

  • AugThat

Coğrafya, Matematik ve Fen gibi konularda temel konuları 3 boyutlu açıklar. Bu uygulama aynı zamanda özel ihtiyaçları olan öğrenciler için özel bir platforma sahiptir.

Canlı Yayın Alışverişi: Asya’nın Perakende Trendi

Reading Time: 3 minutes

Canlı yayın alışverişi, bugün online alışveriş bazında en hızlı büyüyen endüstrilerden biri. Özellikle ikinci sınıf kanallarda reklam aralarını meşgul eden aynı cümleyi 153 kere söyleyen kanal alışveriş programlarına aşinaysanız, muhtemelen canlı yayın alışverişi hakkında iyi bir fikriniz vardır.

Televizyonda göstermek ve izleyicilerin sipariş vermek için arama yapmasını beklemek yerine, canlı yayın alışverişi, perakendecilerin gerçek zamanlı olarak takipçilerine canlı video yayını sağladığı yeni nesil bir pazarlama kanalıdır. Canlı yayın, 2010’un ilk yarısında büyük bir büyüme alanıydı ve e-ticaret şirketleri bu yeni kanalı hemen fark edip yararlandı. Batı’da, Facebook Live satışları bir gelecek trendi, ancak Asya’da hali hazırda trend bir pazarlama kanalı.

Çin’de orta sınıfının büyümesi ve artan satın alma gücü ile Çinliler bu yeni platformda daha fazla para harcıyorlar. Kleiner Perkins’in 2017 raporuna göre, canlı yayının Çin’deki en kârlı pazarlama kanalı olduğunu ve gelirinin online oyun pazarından iki kat fazla. Televizyon, video, müzik ve radyo canlı yayın alışverişinin yanında cüce kalıyor.

Çin’de canlı yayın alışverişi başarısına katkıda bulunan iki temel faktör bulunuyor. Birincisi, Alipay, Alibaba ve WeChat Pay gibi online ödemeler yapmayı sağlayan mobil çözümlerin yükselişidir. Esasında güçlü bir ödeme çözümü olmasaydı, canlı yayın alışverişi bu kadar yükselemezdi. Diğer önemli faktör ise Çinli ünlülerin platforma katılımıdır.

Bu yeni hareketin en büyük oyuncusu Çin uluslararası teknoloji holdingi Tencent. WeChat’in sahibi Tencent, canlı alışveriş deneyiminde ödemeyi başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. Şirket, canlı yayın platformu Now Live‘a 294 milyon dolar yatırım yaptı. Büyük oyuncular arasında Huya ve kendi canlı yayın platformlarına yatırım yapan Huajiao da bulunuyor. Huya 75 milyon dolar yatırım yaparken, Huajiao 45 milyon dolar yatırdı. Son büyük oyuncu ise Alibaba.

Ana Fikir Liderlerinin (Key Opinion Leaders) Yükselişi

Fan Bingbing gibi ünlüler canlı yayın satışlarıyla birçok markayı aktif olarak tanıtıyor ve en çok dikkat çeken yer burası. Ancak, Çin’deki trend canlı yayın manzarası aslında üç farklı faktörden oluşuyor.

  • Ünlüler
  • İnternet Fenomenleri
  • Mikro Influencer’lar

Alibaba’nın TaoBao Canlı Yayın Pazarı

Jack Ma’nın Alibaba Group‘u muhtemelen canlı yayın alışveriş yapbozunun en önemli parçası. Alibaba, çoğu canlı yayın perakende için tercih edilen platform olan Taobao pazarını elinde tutuyor. Taobao ve Tmall, 2017 yılında 17,7 milyar dolara ulaştı ve tüm ABD online perakende sektöründen daha fazla işlem hacmi üretiyor. Taobao ürünleri, şimdi ise Lazada, Shopee ve Amazon gibi çeşitli pazarlara yöneldi.

Bu Çinli online alışveriş sitesi, her 1 milyon yayın görüntüleme için yaklaşık 320.000 ürüne sahip. Yoğun sezonda ve Black Friday gibi dönemlerde, 3 milyar izlenmeye ulaşabiliyor. Aynı zamanda, yüksek dönüşüm oranına da sahip. Bu da TaoBao’yu canlı yayın pazarında bugün Asya’daki en önemli oyunculardan biri haline getiriyor.

Taobao, Çinli kullanıcıları küresel pazara bağlayan ShopShops gibi şirketlerle çalışarak güçlü bir kadroyu elinde tutuyor. ABD’deki perakende mağazaları, aslında Çinli tüketicilere ulaşmak ve tamamen yeni bir pazara girmek için ShopShops‘un hizmetini kullanabilirler. Bugün dünyanın en büyük büyüyen pazarlarından birine ulaşmak için büyük bir fırsat.

Bütün bunlar ne anlama geliyor?

Canlı yayın alışverişi, bugün Asya’daki en büyük trend ve hala büyümektedir. Daha fazla perakendeci, kullanıcıları etkileşime sokma ve onlara değer sağlama işini anladıkça, küresel pazar daha da gelişecektir. Perakendeciler, önümüzdeki on yılda bu dev dalgadan sarsılmak istemiyorlarsa bu trende dikkat etmeleri gerekiyor.