Posts tagged Venedik

Kanallar Şehri: Venedik

Reading Time: 3 minutes

“Balayı için Venedik’in ideal şehir olduğu varsayılır ki bu ciddi bir hatadır. Venedik’te yaşamak ya da burayı yalnızca bir kez ziyaret etmek bile şehre aşık olmak anlamına gelir. Kalbinizde başka kimseye yer kalmaz.” diyor Peggy Guggenheim. Venedik’te daha uzun bir süre kaldığınızı düşünün. Bunu hayal edebiliyor musunuz? Muhtemelen, aşk yüzünden öleceksiniz 🙂

Kelimenin tam anlamıyla tarihi ve güzel şehirle karşılaşacağınız garantidir. Köprüler (417), renkli evler, kanallar, maskeler, gondollar, Venedik şarabı ve acqua alta… Eğer garip bir siren duyarsanız, bu suyun yükseleceğini haberdar eden acqua alta sinyaldir. Panik olmayın, alın kahvenizi bir cam kenarından dışarıyı izleyin. Ya da şehri ıslak çoraplarla gezebilirsiniz. Ancak, dostane kedileriyle Aqua Alta kitapçısını ziyaret etmeyi unutmayın.

Venedik, Adriyatik Denizi’yle çevrili bir lagündür ve 118 küçük adaya yayılmıştır. Kuş bakışı bakıldığında bir balık gibi görünür. Giorgione, Titan, Tintoretto, Veronese ve diğer sanatçılar tarafından yapılmış olağanüstü eserler ve mimari şaheserler bulabilirsiniz. Venedik’te 177 kanal bulunur. S şeklindeki Büyük Kanal en büyüğüdür ve şehri ikiye ayırır. Bu parçalardan biri Yahudi Gettosu’dur Belki, bu bölge alışveriş deneyiminiz için daha makul bir seçim olacaktır. Haydi, şimdi şehri keşfedelim:

Venedik’te Gezilecek Yerler ve Yapılacaklar

Venedik büyük bir şehir olmasa da burada her zaman herkes için yapacak bir şey vardır. Hiçbir şey bulamadığınızı varsayarsak, kanalı bir kenara oturup gondolcuları seyredebilirsiniz.

Sanat veya müze aşığıysanız, her ayın ilk pazar günü müzelerin ziyaretçiler için ücretsiz olduğunu unutmayın. Bu durumda, Accademia, Arkeoloji Müzesi, Ca’ d’Oro’daki Giorgio Franchetti Galerisi ve Grimani Sarayı Müzesi’ni ziyaret etmenizi öneririm.

San Marco‘nun atmosferini yaşamadan geri dönmek imkansız olsa gerek. Burada Palazzo Ducale, Campanile di San Marco, Basilica di San Marco ve Ulusal Arkeoloji Müzesi’ni bulabilirsiniz. Meydanın çevresinde ünlü alışveriş mağazaları bulunur. Bu meydan Venedik Karnavalı‘na, üniversite mezuniyetine ve birçok etkinliğe tanıklık ediyor. Şubat ayında Venedik Karnavalı’na katılırsanız, sadece karnaval döneminde yapılan frittelle‘yi denemelisiniz.

San Marco Meydanı’ndan sonra, en instagramlık yerlerden biri Ahlar Köprüsü. Bu güzel köprünün korkunç bir hikayesi var. Mahkumlar en son burada güneş ışığını görürdü, sonra kilitli hücre ve güneş yok. Ön tarafında bulunan kırmızı iki sütun, insanların asıldığı yerdi. Erken kalkmayı seviyorsanız, güneşin doğuşunu o köprünün karşısından izleyebilirsiniz.

Venedik lagününün birçok adası vardır. Vaporetto kullanarak bu adaları ziyaret edebilirsiniz. Murano cam yapımı ile ünlüdür, Burano renkli evleri ile ünlüdür, Torcello lagünün ilk yerleşim yeridir ve San’t Erasmo ise Venedik’in en büyük sebze bahçesidir.

Venedik kanallarına girmek yasaktır. Ama, Adriyatik Denizi’nde yüzmek istiyorsanız Lido Adası sizin için mükemmel bir yer olacaktır. Ayrıca, yeşil bir ada olan S. Servelo‘daki Venedik Uluslararası Üniversitesi’ni ziyaret edebilirsiniz.

Fondaco Dei Tedeschi, Venedik’i kuş bakışı görmek için Venedik’in en iyi çatısı denebilir ve San Giorgio Maggiore kulesinden Venedik ve San Marco Meydanı’nı en iyi şekilde görebilirsiniz.

Deneyimlerime göre, yıldızları izlemek ve sevginizle şarap sefası için en iyi yer, Giudecca Adası’nın mini ahşap iskeleleridir.

Campo Santo Margharita, Venedik öğrencilerinin bir araya geldiği ve sosyalleştiği popüler meydanıdır. Geceden sonra acıkırsanız, Pizza Al Volo’nun dilim pizzalarını deneyebilirsiniz. Ya da, Venedik gece hayatını görmek iseterseniz çok seçenek yok ama The Irish Pub (maç izleme seçeneği), Margaret Duchamp, wine bar 5000 veya Morion’u deneyebilirsiniz.

Tiyatro Le Fenice, ziyaret etmek için harika bir yer ve harika bir mimariye sahip. Italyanca, Almanca veya İngilizce gibi diğer dillerde de gösteri bulabilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=hvoMDUzOYk4&feature=emb_title

Kentte gizlenmiş bir başka, turistler tarafından bilinmeyen tarihi bir palazzo Scala Contarini del Bovolo. 15. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş ve ilginç bir şehir efsanesi var. Burada yaşayan bir kişi atıyla yaşıyordu ve son katta yaşadığı için her gece atını bahçede bırakıyordu. Atını yukarı taşımak için spiral merdivenleri olan bir kule inşa etti.

Venedik’teki tüm müzeler

Venedik’te Son 53 Yılın En Yüksek Su Yükselmesi

Reading Time: 3 minutes

Venedik‘te her su yükselmesi (İngilizcesi: High tide, İtalyancası: Acqua Alta) öncesi, tahmin edilen yükselmeye göre şehrin her yerinden duyulabilecek şekilde sirenle ikaz edilir. Dün yani 12 Kasım 2019 tarihinde, gece 11 saat sularında beklenen 170 cm su yükselmesi öncesi en az 4 kez alarm verildi. Bu şu anlama geliyor: Acil alarm, su seviyesi 140 cm’den fazla yükselecek doğal felaket meydana gelebilir.

Meteorolojinin 170 cm tahmin etmesine karşın henüz su yükselmesinin en yoğun olacağı saate 15 dk kala penceremizin önünde su çoktan belirmişti. Bu noktadan sonra, valizimizi toparlamamız ve eşyaları olabildiğince en yüksele kaldırmamız birkaç dakika aldı.

Aynı zamanda dışarıda ise neredeyse pencerelerimizi sökecek bir fırtına vardı. Venedik adasının güney cephesinde yer alan Giudecca adasında kalmamız dolayısıyla açık denizden gelen ilk rüzgar ve fırtınayı neredeyse bizim odanın penceresi karşılıyordu. Hatta bir ara hemen sağımızda kalan köprünün altına toplu taşımada kullanılan vapurlardan birisi sıkıştı. Normalde küçük kanallara sadece küçük motorlar girebiliyor. Neyse ki biz başımıza bir şey gelmeden kıl payı yırttık, fakat şehirde 2 kişi hayatını kaybetti ve birçok yer zarar gördü.

1966’da yaşanan 194 cm yükselmeden sonra tarihinde ikinci en yüksek su yükselmesini yaşayan Venedik, 187 cm ile şehrin %89’u su altında kaldı. Yaşadığım yer yani Giudecca adasının yüksekliği 110 cm, yani 190 cm su yükselmesiyle su dizimin üstündeydi.

Yağmurdan dolayı mı meydana geldi? Venedik sular altında mı kalacak?

Su yükselmesi olayından bahsettiğimde, insanların aklına genelde ilk çok fazla yağmur yağması geliyor. İlk başta ne kadar mantıklı gibi görünse de aslında asıl nedeni bu değil. Birden fazla etkenin tetiklemesinden dolayı denizde gelgitlere neden oluyor ve su yükselmesi meydana geliyor. Bu etkenler Ay’ın hareketleri, rüzgar ve jeofiziksel hareketlerden oluşuyor. “Acqua Alta” ya da “high water” genellikle sonbahar ve ilkbahar mevsimleri arasında gerçekleşiyor. Farkettiğiniz gibi en çok kış aylarında olmuyor.

Dünyanın farklı yerlerinde de meydana gelen su yükselmesi olayı ekstrem bir olay değil, günlük hayatın bir parçası. Nasıl bir kişi dışarı çıkmadan hava durumunu kontrol ediyorsa, Venedik‘te yaşayan bir kişi ayrıca bu durumu kontrol ediyor. Diyelim ki saat 10’da bir yükselme meydana gelecek, herkes botlarını alıyor, belediye yerden yüksek yürüme platformlarını kuruyor ve iş yerleri önlemlerini alıyor. Öğle vakti olduğunda ise sokaklarda bir şey kalmıyor.

Her haber sitesinin mutlaka yazdığı bir konu var “VENEDİK 100 YIL İÇİNDE SU ALTINDA KALACAK”. Şu haberi bir ben bir de kadim youtuber’ımız Onur Gürler yazmadı. Evet zaman geçtikçe küresel ısınmayla su seviyesi yükseliyor, fakat bu iddia biraz aldatmaca. Bunu söyleyen bilimadamları da bundan emin değil ve bu durumun meydana gelmesinde birden fazla faktör etkili. Diyelim ki bu tahmin gerçekleşti, İtalyan devletinin buna karşın bir çözümü olacaktır. Bunlardan birisi de hareket edebilen deniz altı bariyerleri olan “Moses“, lakin Venedik lagünün ekosistemini değiştireceği için bu proje askıda bekletiliyor.

Buradan çıkarmamız gereken ders nedir?

Banksy, 2009.
  1. Çevre aktivisti Greta Thunberg‘in dediği gibi insanoğlu basitçe emelleri yüzünden doğayı katlediyor, iklim değişikliğini olumsuz yönde hızlandırıyor.
  2. Meydana gelen doğal felaket sonucu panik yapmadan soğuk kanlı bir şekilde her şey çözülmeye çalışıldı. Sosyal medyada politik bir şekilde belediyeye karşı bir eylem olmadı.